bugün

entry'ler (1413)

üniversitede 1500 tl ile geçinemiyorum diyen züppe

nerede okudugu onemlidir tabi. kiralarin 1000 dolar oldugu yerde 1500 lira ile gecinmek matematiksel olarak mumkun degildir sonucta. en azindan benzinin galonu 4 dolar civarinda.

galatasaray

sezon boyunca ciddiyet hakim olursa ve konstantrasyon kaybolmazsa yine sampiyon olunur. farkli bile olunur. fakat kadronun sampiyonlar ligi'nde iyi sonuclar icin bir kac sene ust uste katilarak tecrube kazanmasi gerektigini zaten herkes gorebiliyordur.

fifa 13

gavur ellerde ps3'umden uzak kaldigim icin pc versiyonunu aldim demo'sunu denedikten sonra. xbox 360 pc controller ile ps3'ten bir farkini goremiyorum. online maclar gayet keyifli ve sorunsuz oluyor. fifa 12 oynamamistim pek ama fifa 11'den biraz daha hizli ve heyecanli geldi.

volvo 240

volvo'nun 1974 - 1993 yılları arasında ürettiği bir model. 200 serisine ait olup sedan ve vagon modelleri var. avrupa için büyük, amerika için orta sınıf araba sınıfına girer. orta sınıf dediysek sedan modeli toyota camry'den bir yarım metre filan daha uzun. 81,000 civarı mil katetmiş olan beyaz bir adet edindim amerika'ya döndüğümde. 300,000 mile (yaklaşık 500,000 kilometre eder) kadar pek fazla sorun çıkarmadan gider diyorlar. o kadar kullanmayı planlamıyorum. 1993 model ve bana 2000 dolara patladı. şimdilik memnunum. klimasından, elektrikli camlarına, sileceklerinden elektrikli ayna kontrollerine kadar her şeyi de çalışıyor. radyosunun kodunu bilmiyorum yalnız kullanım kılavuzu kayıp.

tam olarak şöyle bir şey: görsel

ufak not: o kadar sevdim ki türkiye'ye getirmeyi planlıyorum. bu iş bana ne kadara patlar yardım edecek varsa duyurulur.

saab

99-2002 9-3 convertible'ları bence şu ana kadar tasarlanmış en güzel arabalardır. alacağım bir tane en kısa sürede.

seksi resimleri için tıklayın
http://www.netcarshow.com/saab/1999-9-3_convertible/

yazarların sahip oldukları ilk forma

show tv reklamlı sarı galatasaray formasıydı. arkasına da 3 numarasını ütüleyerek yapıştırtmıştım anneme. bulabildiğimiz tek numara 3'tü. velet olduğumdan 3 numara kimdir bilmiyorum. bülent korkmaz olduğunu öğrendim sonra, galatasaray ve büyük kaptan sevgisi o zaman başlamıştı.

hendrix

kırk yıllık arkadaşımdır kendisi. sözlüğün kapatılmasına sebebiyet vermiş filan ne olduğunu ben de anlamadım, ona sorduğum da onun da anlamadığını anladım zaten. ne olmuş neler dönmüş biri aydınlatırsa seviniriz valla çok gülmüştük geçen bu meseleye.

türkler iğrenç kokuyor zor dayandık

hadi orası otel, giren çıkan çalışan çok olur anladık da, ev fiyatlarının ucuz olmadığı, genel olarak üst kesim insanların yaşadığı bir sitede bindiğiniz asansörün, o gün hiç nakliyat vb. işlemi olmamasına rağmen leş gibi ter kokmasına ne demeli. adamlar gördüklerini, yaşadıklarını söylemişler.

boston

31 miyon albüm satıp, ünlü türk müzik cahillerince sadece more than a feeling ile one hit wonder olmuş sanılan efsane classic hard rock grubudur.

audi a5

önden çekiş olduğu için hiç bir şekilde mercedes veya bmw'nin aynı sınıftaki otomobillerini bırakın geçmeyi, onlarla yarışamaz bile. quattro olanları iyidir ona diyecek lafım yok. daha fazla para verirsiniz ama değer tabi. tamam tamamen saf bir "spor araba" değil ama önden çekiş ne lan?!

mercedes c serisi

bir clk kadar konforlu (#6098065) değil elbet ama sürüşüyle, konforuyla ve verdiği güven hissiyle mercedes olduğunu belli ediyor. w204 kasasından aldık bir tane artık ufaklık büyüdüğü için spor araba-tek kapı meselesi yüzünden zorluyordu hayatımızı. memnunuz valla. tek şikayetim ön konsol ve direksiyonun basitliği ve siyahın dominantlığı (2009 model). yeni makyajlanan 2012 modellerinde bu işi de çözmüşler gibi gözüküyor yakından görmedim ama resimlerde gördüğüm kadarıyla gayet hoş olmuş.

this is spinal tap

öyle laflar ederlerki bazı yerlerinde gülmekten çatlarsınız. "the boston gig has been canceled. I wouldn't worry about it though, its not a big college town." mesela benim en çok güldüklerimdendir. boston şehrinde 50'den fazla üniversite vardır.

aileden ayrı eve çıkacaklara tavsiyeler

elektrik saat akşam 10'dan sonra yarı yarıya ucuzlar. çamaşır ve bulaşık makinasını akşam 10'dan sonra çalıştırın.

nespresso

eğer iyi eğitilmiş bir barista değilseniz, evde iyi bir cafe'de içebileceğiniz kalitede espresso içmenin en kolay yoludur. en ucuzu değildir tabi o ayrı konu.

htc desire hd

samsung galaxy s ile neredeyse hiç bir farkı yoktur, sadece şekli şemali biraz daha iyi. iphone'la karşılaştırmak ise ios ve android farkı yüzünden elma armut karşılaştırmasına benziyor. bir tarafta google destekli bir açık kaynak, diğer tarafta inanılmaz bir customer support ve app store desteği var çünkü. ben açıkçası iphone 4'ten geçtim desire hd'ye ve çok da memnunum. daha mı iyi daha mı kötü daha karar vermedim açıkçası zaten çok da umurumda değil, değişiklik olsun diye geçmiştim. milletin abarttığı gibi felaket bir pil ömrü durumu söz konusu değil, evet pilin 1250 mah olması biraz can sıkıcı ama durum bir smartphone için "vahim" değil. kimse 1 ghz cpu'ya sahip bir cihazdan 3310 pil ömrü beklememeli zaten. iphone 4'ün neredeyse tamamının koca bir pilden oluştuğunu düşünürsek onunla pil ömrü konusunda kıyaslama tabii ki yapılamıyor ama bir smartphone olduğunu düşünürsek, insan gibi kullanımda 1-1.5 gün hiç de fena bir rakam değil.

bu arada "pili çok gitmiyor diye duydum o yüzden task killer yükledim" diyenler için gelsin: http://forum.xda-develope.../showthread.php?p=6426198

ayrıca nasıl bir kamera varsa bu alette, çözemedik. nikon d5000 kullanan hendrix cep telefonumun kamerasını beğendi. 8 megapiksel filan kullanmıyorum 5 ya da 3 megapiksel olarak kullanıyorum ama flaşı olsun, lens kalitesi olsun, insanı yanında dijital fotoğraf makinası taşıma derdinden rahatça kurtarıyor. 720p video da çekiyor. daha ne olsun be hafız.

what comes around goes around

(bkz: what goes around comes around)

call of duty black ops

multiplayer'ının, özellikle wager match'lerin felaket derecede bağımlısı olmuş bulunuyorum, one in the chamber, sticks and stones, gun game.. hepsi çok orjinal ve çok keyifli. düşük level bile olsanız karşınızdakilerle aynı silahlara sahip olduğunuz için level atlayana kadar güçsüz güçsüz ortada mal gibi dolaşmanızın önüne geçiyor.

p.s. single player'da bir bölümde sympathy for the devil eşliğinde vietkong'lara art arda füze ve gattling gun sallıyorsunuz ki böyle bir şey olamaz.

bu arada psn'im petrifiedrandy, pabucu yarım, çıkın dışarıya oynayalım.

kadınların slip don giyen erkekleri tercih etmesi

kadını çeken slip don değil, slip donu kaldıracak vücuda ve özgüvene sahip erkektir.

sütyen kopçası açma teknikleri

"kızın arkasına geçip mekanizmayı inceleyerek açmak" gibi başlangıç seviyesi tekniklerden, "bir el ile yatakta elle yapılması gereken şeyleri yaparken diğer elle saliselerle belirlenebilecek hızlarla kopça açmak" gibi usta seviye arasında çeşitli teknikler vardır efendim. practice makes perfect.

sözlük yazarlarının itirafları

şimdi pazar günü bir kızla tanışıp flörtleştim, atkımı bile aldı kız be sözlük. leverage'ım var yani. ama işin şüphelendiğim tarafı olayın asmalımescit'te gün bulmasıydı. yani doğal olarak kandaki alkol yasal seviyenin ciddi derecede kuzeyindeydi. şimdi bilmiyorum ki kız sadece atkımı beğendiği için mi -ki mancini'nin* taktığı man. city taraftar atkısının tıpkısının aynısıydı taa londra'lardan almıştım- yoksa beni beğendiği için mi yazılım yaptı bilmiyorum. şahsen pek yazılası bir tip olmadığım için atkı meselesinin daha ağır bastığı taraftarıyım. eninde sonunda ne oldu? kız bana numarasını verdi ve gece bitti. şimdi gecenin üstünden 3 gün geçmiş durumda ve bu benim numarasını aldığım bir kızı aramadan önce araya koyduğum minimum gün sayısı. daha da kötüsü hayatımda hiç böyle arayıp buluşma teklif etme konularında başarılı olmadım. 3 ciddi kız arkadaşım ve bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar da one night stand'i olan bir adam olarak tekliflerin hep karşı taraftan gelmiş olduğunu şu an itibariyle farketmiş bulunuyorum. bir kaçı direkt, bir kaçı da ortak arkadaşlar yoluyla gelmişti tekliflerin. kızla ortak arkadaşlarımdan birini aradım o gece bizimle beraber olan ve arkadaşım kızın benden hakikaten etkilenmiş bir görüntü çizdiğini ve en azından final dönemleri geçtikten sonrası için bir teklifte bulunmamı önerdi. 22 yaşında artık bu işlerin gayet doğal yürüyeceğini düşünen ey sözlük ahali! kendime ve sözlüğe itiraf ediyorum yürümüyormuş efendim. ne kadar smooth talker bir insan olsam ve lise dönemi tarzı ilişkilerinden ve oyunlarından kendimi sonsuza kadar ayırma sözü vermiş olsam da, o soluk borusundaki yumru vardır ya hani, aha şu an şu saatte orada. belki uzun süredir bir dry-spell'de olmam da bu yumrunun sebeplerinden biridir ama bilmiyorum ve sözlük ne yapacağımı bilmiyorum resmen.

atkı için: görsel bu görüntünün yakınından bile geçmiyorum tabii ki atkıyı ben takarken ama çok da kötü olmuyor be sözlük.

edit: iki elin parmaklarını be sözlük o kadar da vahim değil durum.*